Periodontoloji

Online Randevu 7/24 Online sistemimiz üzerinden randevunuzu anında oluşturabilirsiniz.

Mesaj Formu

Başka sorunuz mu var? Aşağıdaki formu kullanarak bize ulaştırabilirsiniz.

Periodontoloji Nedir?

Dişleri çevreleyen sert ve yumuşak dokuların klinik ve mikroskobik yapısını, gelişimini, yaşlanmasını inceleyen, bu dokuları etkileyen hastalıkları teşhis eden, tedavilerini uygulayan ve sonrasında kazanılan sağlığın idamesini sağlayan diş hekimliği dalıdır. Periodontal hastalıklar diş ve diş çevresinde kolonize olan mikroorganizmalar tarafından meydana getirilen ve farklı klinik görüntülerde ortaya çıkan bakterisidal enfeksiyonlardır. Basit bir dişeti iltihabından, ataşman ve kemik kaybının olduğu şiddetli periodontitis tiplerine kadar geniş bir alan kapsar.

Bakteri plağı, dişler üzerinde birikerek diş çürüklerine ve dişeti hastalıklarına yol açan, yapışkan ve önce şeffaf organize oldukça rengi sarı olan mikroorganizma barındıran bir tabakadır. Dişlerde çapraşıklık, çürükler, kötü yapılmış dolgular ve protezler, ağızdan solunum ve ağız kuruluğu gibi faktörler mikrobiyal dental plak birikimini arttırırlar. Bakteri plağı yumuşaktır ve hasta tarafından kolaylıkla temizlenebilir.

Sağlıklı dişeti gülkurusu pembe renkte, diş üzerine sıkıca yapışık ve bıçak sırtı gibi keskin sonlanan yapıdadır. Dişeti hastalığının temel nedeni olan bakteri plağı dişler üzerinden uzaklaştırılmazsa dişeti sağlığı bozularak normal gül pembe rengi kırmızılaşır, dişeti hafif şişer, diş üzerine sıkıca tutunma özelliğini kaybeder ve kanamalara sebep olur. Dişeti hastalığının bu erken dönemi gingivitis olarak adlandırılır. Basit dişeti iltihabıdır. Gingivitis geriye dönüşümlüdür. Bazen sadece daha iyi bir ağız bakımı ve profesyonel diş temizliği tedavi için yeterli olabilir.

Gingivitis tedavi edilmezse uzun bir süreç içinde "periodontitis" adı verilen daha ileri forma dönüşür. Periodontitisler ise ataşman ve kemik kaybının meydana geldiği daha şiddetli hastalıklardır. Dişetinin dişe yapışma mekanizmasında bozukluk oluşması nedeniyle bağlantının apikale hareket etmesidir. Böylece dişeti ile diş arasında "cep" adı verilen boşluk oluşur. Cep içinde daha fazla bakteri, bakteri toksinleri ve yiyecek artıkları birikir, böylece enfeksiyon derin dokulara yayılarak dişi destekleyen kemikte de erime meydana gelir ve dişler kaybedilir. Periodontitisin sıkça görülen belirtileri; kırmızı, şiş dişetleri, dişeti büyümesi, dişetlerinin hassaslaşması, dişeti kanaması, ileri aşamalarda dişeti çekilmesi, açığa çıkan kök yüzeylerinde oluşan hassasiyet, diş kökünde çürümeler, diş ve dişeti arasından gelen iltihap, dişlerde aralanma, uzama, dönme, sallanma, apse oluşumu, ağız kokusu ve diş kaybı olarak sıralanabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Diş Eti Hastalıkları ve Pembe Estetik

Periodontoloji dişleri çevreleyen dişeti ve dişi destekleyen kemiği inceleyen ve bunlarda meydana gelen hastalıkların teşhis ve tedavisini sağlayan diş hekimliğinin dalıdır.

Dişi çevreleyen dişeti dokularının ve dişi destekleyen kemiğin iltihabi bir hastalığıdır.

Dişeti kanaması, dişeti çekilmesi, dişeti renginde kızarıklık, ödem ve şişlik oluşması, dişeti absesi ve iltihabi akıntı oluşması, kötü ağız kokusu, dişlerin sallanması ve dişlerde yer değişikliği, çiğneme esnasında ağrı.

Dişeti bakteriyel birikim sonucu oluşan dişeti iltihabı; travma, hamilelik, menstrüasyon ve menopoz gibi durumlarda; diyabet ve kan hastalıkları gibi sistemik hastalıklar ve vitamin eksiklikleri nedenleriyle kanar. Diş eti kanaması dişeti hastalığının bir belirtisidir. Kendiliğinden veya dişetine gelen bir mekanik uyaran ile kanama gerçekleşebilir.

Diş eti kanaması; kanamaya sebep olan etkenin teşhisi ve buna yönelik uygulamalar ile tedavi edilir. Bu kapsamda diş taşı temizliği, gerekiyor ise subgingival küretaj (derin temizlik) ve bunların yanında plak temizliği yapılır. İyileşme sürecinde hastanın bakımı çok önemlidir. Bu nedenle tedavi sürecine doğru fırçalama ve ihtiyaca göre diş ipi veya ara fırça kullanımı da muhakkak dahil edilmelidir. Çürükler varsa tedavi edilmeli, uyumsuz dolgu veya protez varlığında bunlar düzeltilmeli veya yenilenmelidir. Kanamaya sebep olabilecek sistemik problemler belirlenmeli ve hastanın hekimi ile konsülte edilmelidir.

Dişeti hastalıklarının tedavisinin ilk basamağında cerrahi olmayan tedavi yöntemleri tercih edilmektedir. Başlangıç dişeti tedavisinde diş ve kök yüzeylerindeki birikintiler ve diş taşları, el aletleri, sonik ve ultrasonik cihazlar kullanılarak uzaklaştırılır. Bu aşamada bizlerin yönlendirmesi doğrultusunda antimikrobiyal ilaçlar ile tedavi desteklenebilir. Dişeti iltihabının henüz çok ilerlemediği ve dişi destekleyen kemik dokusunun etkilenmediği durumların tedavisinde başlangıç dişeti tedavileri tek başına yeterlidir. Daha ileri dişeti hastalıklarının tedavisinde, kemik ve dişetinde kayıp görüldüğünde cerrahi tedavi gereklidir. Bu sayede hastalık nedeniyle oluşan kemik ve dişeti diş eti kaybı durdurulur, birçok durumda yerine yeni dokular oluşturulur.

Dişetlerinin altındaki kemik dokusunun etkilendiği daha ileri dişeti hastalıklarının tedavisinde tedavinin ilk basamağından sonra, cerrahi dişeti tedavileri uygulanmalıdır. Dişi çevreleyen kemik ve dişetindeki iltihabi hastalık sebebiyle oluşan kayıplar yerine yeni dokular oluşturulur. Dişi destekleyen kemikte kaybın fazla olduğu durumlarda kemik tozu uygulamalarıyla yeni kemik oluşumu sağlanır. Dişeti gibi yumuşak dokulardaki kayıplar ise ek dişeti ameliyatlarıyla tedavi edilir.

Dişeti operasyonlarından sonra bölge mekanik travmadan korunmalıdır. Yumuşak beslenme yapılmalıdır, sert ve baharatlı besinlerden, asitli ve sıcak içeceklerden uzak durulmalıdır. Ödem ve şişliği azaltmak amacıyla soğuk kompres uygulaması verilir. Operasyonu takiben bölgeden enfeksiyon gelişimini önlemek amacıyla çeşitli ilaçlar reçete edilir.

Diş yüzeyinde biriken bakterilerin oluşturduğu tabakaya mikrobiyal dental plak adı verilir. Mikrobiyal dental plağın diş yüzeyinden uzaklaştırılamadığı yani eksik ağız hijyeni durumlarında kireçlenme başlar. Oluşan bu sert birikintilere diş taşı denir.

Diş taşı sert bir yapıdır. Bu nedenle uzaklaştırılırken bu amaç için tasarlanmış özel el aletleri, titreşim ile çalışan sonik ve ultrasonik aletler kullanılması gerekmektedir. Diş taşı temizliği diş hekimi tarafından yapılmadır.

Günde en az iki kere (sabah- akşam) dişlerin fırçalanması ve diş fırçalama esnasına dişlerin arasının diş ipi ve ara yüz fırçaları ile temizlenmesi diş eti hastalığını önler.

Diş eti estetiği pembe estetik olarak adlandırılır. Diş etlerinin gülümseme esnasında görünme miktarını düzenleyen, dişlerin diş eti üzerinde kalan boylarını simetrik olarak şekillendiren, diş etlerinin formunu düzenleyen ve biçimlendiren işlemleri içeren uygulamalardır.

Diş eti çekilmesi, diş etinin diş kökünü örten bölgesinden çekilerek, dişin hassas kök yüzeyinin açığa çıkmasıdır.

Sert, kuvvetli ve yanlış teknikle diş fırçalama alışkanlığı, dişetinin yapısal, genetik olarak çok ince olması ve kuvvetlere karşı zayıf olması, dişlerin çene kemiği içinde uygun olmayan pozisyonu, dişlerin üzerine anormal travma kuvvetleri gelmesi, çenelerin uygun olmayan kapanışı, dişetine fazla baskı yapan diş kaplamaları ve dolgular.

Diş etlerine fazla baskı yapmadan, hafif masaj yapar biçimde, yuvarlak hareketlerle veya diş etinden dişe doğru süpürme hareketi yaparak fırçalanmalıdır.

Diş eti hastalıkları bakteri birikimiyle ağız hijyeninin zayıflamasıyla diş eti dokularının iltihabı olarak başlar. Bu seviyedeyken tedavi edilmediğinde, dişi çevreleyen destek dokulara ve çene kemiğe ulaşır ve kemik erimesi başlar. Bunun sonucunda da diş eti çekilmesi meydana gelir.

Dişlerde şiddetli hassasiyet ve estetik sorunlara neden olur. Çekilmelerin olduğu bölgeler hassasiyet nedeniyle etkin temizlenemediğinden diş çürükleri oluşur. Kemik erimesi ve diş eti çekilmesi arttığında, tedavi edilmezse diş kaybı ile sonuçlanabilir.

Öncelikle diş eti çekilmesi olan bölgede diş taşı ve diş eti iltihabı temizlenir. Sonrasında diş yüzeyinde varsa aşınma ve çürükler tedavi edilir. Final olarak, yeniden diş eti dokusu oluşturulması ve açık kök yüzeyinin kapatılması için cerrahi diş eti tedavileri uygulanır.

Frenulun sabit diş eti ve hareketli mukoza arasında uzanan kas bağlantısının uzantısıdır.

Frenulum ağız içerisinde sıklıkla üst ve alt orta kesici dişlerin arasında, yanak ile arka azı dişlerin arasında ve dilin altında bulunmaktadır.

Diş eti kenarında dişe çok yakın konumlandığında, diş etine çekme kuvveti uyguladığında ve bulunduğu bölgede uyguladığı kuvvet nedeniyle dişlerde aralanma, yer değiştirme ve diş eti çekilmesi oluşturduğunda ağız sağlığı için risk göstergesi olarak görülür. Özellikle üst ön dişler arasında yarattığı ayrışma ve çapraşıklık ortodontik ve estetik problemlere neden olur.

Dil tabanında normalden büyük, kalın ve dişlere yakın konumlandığında dilin hareketini sınırlandırdığından konuşma bozukluklarına sebep olabilir.

Frenulumların klinik muayene sonucu belirlenen ağız sağlığı için risk oluşturduğu durumlarda oldukça basit ve çok kısa süren operasyonlarla alınması uygun olur. İyileşme süreci oldukça konforludur. İşlem sonrası ağız dokularınızda herhangi bir iz kalmaz ve herhangi bir fonksiyonunuz etkilenmez. İyileşme sonrası, frenulumun neden olduğu diş çapraşıklıkları ve ayrışmış dişler ortodontik tedavi ile düzenlenir. Tedavi alternatifi olarak estetik dolgular ve porselen lamina uygulamaları ile bozulmuş diş yapısı ve konumları düzenlenebilir.

WhatsApp Bizi Arayın Sizi Arayalım
Düzenle