Ortodonti

Invisalign bu alanda piyasaya ilk çıkan üründür ve bünyesindeki patentler nedeniyle bu alandaki en iyi sistemlerden biridir. Ülkemizde ayrıca Clear Correct, Orthero, CA Dijital gibi birçok firma da yer almaktadır. Firmaların yanı sıra bazı hekimler kendi bünyelerinde bulunan özel programlar aracılığı ile şeffaf plak planlamaları ve üretimlerini in Office olarak da yapmaktadır.

Alınan ölçüde dijital olarak planlanan hareketler, kullanılan plakların dişleri kavraması ve kalıbın şekline getirmeye çalışması ile itme kuvveti oluşturur. Oluşan bu kavrama ve itme hareketleri teller olmadan dişlerin hareket etmesini ve ideal konuma getirilmesini sağlar. Planlamadaki hareket miktarına göre haftalık ya da iki haftada bir değiştirilerek tedavi takibi sağlanır.

Şeffaf plaklar özellikle yuvarlak yapıdaki dişlerin hareketlerinde yetersiz kalabilir. Bu durumlarda ataşman olarak adlandırılan dolgu maddesinden diş üzerine yapıştırılarak diş hareketinin oluşturulması sağlanır. Bazı durumlarda mini vida ya da elastiklerden de destek alınabilir.

Şeffaf plaklarla ortodonti uygulamaları herkese uygulanabilir ancak şiddetli vakalarda mini vida, buton, elastik ya da ataşman gibi tedaviyi destekleyici ek ürünler kullanımı gerekebilir. Günümüz teknolojisinde çene ameliyatları hazırlıkları, çekimli tedaviler, örtülü kapanışlar, Çapraz kapanışlar ya da derin kapanışların tedavisi de kolaylıkla invisalign ile tedavi edilmektedir.

Şeffaf plaklarla çene ameliyatları öncesinde gerekli olan hazırlıklar yapılabilir. Ameliyat sırasında ve iyileşme aşamasında çenelerin splint yardımıyla birbirine bağlanabilmesi için mini vidalardan ya da şiş yüzeyine takılan butonlardan yardım alınabilir.

Şeffaf düzeltici plaklar ağız içinde belirgin değildir bu nedenle estetik kaygısı yüksek olan hastalarda oldukça tatmin edici ve konforlu bir tedavi süreci sağlar. Yemek yeme, içme ya da özel durumlarda kolaylıkla takıp çıkarılabildiği için herhangi bir yeme içme kısıtlaması olmaksızın kolayca kullanılabilir.

Plak materyali yumuşak olduğu için diş eti, dudak ya da yanaklarda batma acıtma yaralanma gibi durumlar yaşanmaz. Kalıcı dişleri çıkmış olan hastalarda 6 yaşından itibaren her yaş grubuna uygulanabilir.

Şeffaf plaklarla tedavilerde plak sayısını belirleyen ana faktör hastada bulunan en zorlayıcı diş hareketidir. Örneğin 30 derece rotasyonun en zor hareket olduğu bir planlamada her plak 2 derece döndüreceği için minimum 15 plaklık bir tedavi planlanmalıdır.

Şeffaf plaklar itme ya da kavrama mekaniği ile çalışır. İtme ya da kavrama etkisi ile plak ilk takıldığı anda başlayıp iki saate kadar azalmaya başlayan, iki günün sonunda son derece az hissedilen bir kuvvet etkisi oluşur. Yapılan çalışmalarda hastaların ağrı değerlendirmelerin son derece düşük olduğu belirtilmiştir.

Şeffaf plaklarla tedavide yapılan dijital planlama bu kontrol seanslarının sıklığını belirleyecek şekilde planlanır. Ortalama altı haftada bir olacak şekilde kontrollerin yapılması idealdir. Her kontrolde devam niteliğinde sırasıyla plaklar hastalarımıza verilir ve plak değiştirme süreleri planlanır. Rutin kontrollerle gerekli uygulamalar yapılarak tedavi tamamlanır.

Şeffaf plaklarla tedavide iki önemli unsur vardır. Birisi tedavi planlaması diğeri de hastanın plakları kullanım kooperasyonudur. Plaklar günde ortalama 18-20 saat kullanılmalıdır. Sadece yeme ve içme sırasında çıkarılması gereklidir. Eğer iki saatten daha fazla süre takılmazsa bu süre sonrasında sanki yeni bir plağa geçilmiş gibi baskı hissedilir. Bu durum tedavi süresini olumsuz etkiler.

Şeffaf plaklarla tedavi sırasında sadece geceleri takılarak tedaviyi planlanan sürede bitirmek neredeyse imkansızdır. Bu nedenle plaklar 2 saatlik süreyi aşmayacak şekilde çıkarılmamalıdır. Plaklarla tedavide planlanan sürede tedaviyi sağlamak için günde 18-20 saat takılması gerektiği unutulmamalıdır.

Su, soda benzeri renksiz gıdalar oda sıcaklığında ise plaklar ağızdayken tüketilebilir. Şeffaf plaklar üretiminde kullanılan materyal termoplastik özelliktedir. Dolayısıyla ısı değişimleri plakların dişlerinizle olan uyumunu olumsuz etkiler. Normal sıcaklıkta veya serin içecekler içebilirsiniz fakat çay gibi sıcak şeyler içerken çıkartmanız önerilir. Invisalign plakları thermoplastik olduğundan sıcakta deforme olabilir. Yine renkli içecekler plakların şeffaf görünümlü rengini bozabilir. Bu nedenle renkli ve sıcak soğuk içecek tüketiminde çıkarılıp sizlere verilen saklama kutularına koyulması önerilmektedir.

Şeffaf plak tedavisine başlarken sizlere verilen tedavi edici plaklar 0.65-1 mm arasında bir kalınlığa sahiptir. Bu kalınlık farkı dilin konuşma sırasında özellikle temas gereksinimi duyduğu bazı harflerde konuşmanızı 1-2 saatle 2 gün arasında olumsuz etkileyebilir. Ancak genellikle 1-2 saatin sonunda hastalarımız önerilen konuşma egzersizleri ile bu duruma alışmış olurlar. Bir de ilk anlarda yutkunma sırasında da farklılık hissedebilirler yine bu durum 1-2 saate kadar adapte olunarak ortadan kaldırılır.

Şeffaf plaklar neredeyse görünmezdir. Ama özel anlarda, mülakatlarda ya da istediğin her anda 2 saati geçmemek kaydıyla çıkarılabilir. Eğer daha uzun süreler kullanılmadıysa plak işlevini tamamlayana kadar süresi uzatılarak kullanılmalıdır.

Şeffaf plaklarda renk değişimini çoğunlukla plaklarla beraber tüketilen renkli içecekler ya da sigara gibi tütün mamulleri nedeniyle oluşur. Özelikle zerdeçal, köri gibi içerikli içecekler hemen sarıya boyar ve renkte geri dönüşüm temizlesek bile olmaz.

Şeffaf plakların temizliği oldukça basittir. Sabah ve akşam diş fırçalama ile eş zamanlı olarak akan soğuk su altında sıvı sabun ve diş fırçası kullanarak kolayca plaklarınızı temizleyebilirsiniz. Sıvı sabun yerine diş macunu da tercih edilebilir ancak macun içindeki bazı ajanlar plakları biraz griye boyayabilir ve kirli görüntü ortaya çıkarır. Yine firmaların özel olarak ürettiği temizleme kristalleri ya da protez temizleme ürünleri temizleme işlemlerinde kullanılabilir. Kesinlikle çamaşır suyu gibi kimyasallara koyulmamalıdır.

Şeffaf plak tedavisi felsefe olarak dişinize özel yapılan bir seri plakların sırasıyla kullanımıyla yapılır. Plakların dişle adaptasyonu çok önemlidir. Tedavi ortasında ağız içinde yapılacak bir dolgu plak adaptasyonu olumsuz etkileyeceği için bütün işlemlerin alınan ölçü öncesinde tamamlanmış olması gerekmektedir. Bazı durumlarda hekim bu işlemleri tedavi sonuna da bırakabilir. Bu duruma ilk muayene sırasındaki planlamada karar verilir.

Invisalign plakları, Smart Track adlı patentli bir ürün olup biyolojik dokularla son derece uyumludur. FDA onaylı olan bu ürün içeriğinde Bisphenol A, latex ya da glüten yoktur.

Invisalign plakları ölçü alındıktan ortalama dört hafta sonra hastalarımıza teslim edilip, aktif tedavilerine başlanabilir.

Şeffaf plaklar dişlerinize özel hazırlandığı ve dişlerinizin tamamen kavradığı için hem yüzerken hem de extrem sporlar dahil bütün spor dallarında rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Invisalign plakları ancak sertifikasyona sahip ortodonti alanında doktora ya da uzmanlık eğitimlerini alan ya da tamamlamış hekimler tarafından yapılır. Invisalign tedavisinin Türkiye`de yapan ortodonti doktorlarının listesine https://www.invisalign.com/get-started/find-a-doctor linki aracılığı ile ulaşabilirsiniz.

Her ataşman ya da butonun tedavinize eklenmesi için bir nedeni vardır. Görevi tamamlanan ataşmanlar ya da butonlar çıkarılır. Bazı ataşmanlarında tedavi sırasında yerleri ya da şekilleri değiştirilebilir. Tedavinin bitiminde özel frezler yardımıyla bu ataşmanların hepsi diş yüzeyinizden temizlenir.

Örneğin 15 plaklık bir tedavide 8 numaralı plağı kaybederseniz öncelikle 9 numaranın adaptasyonu kontrol edilir eğer dişlere adaptasyonunda sorun varsa ya da tam oturmuyorsa 7 numaralı plağa geri dönülür ve 8 numaralı plak yeniden firmadan istenir. Bu tedavi sürecini uzatabilir. Bu nedenle plaklar mutlaka ya ağızda ya da saklama kutusunda tutulmalıdır. Asla peçete ya da benzer şeyler arasına sarılıp masa üstünde bırakılmamalıdır.

Şeffaf plaklarla tedavinin zamanında tamamlanmasında birçok parametre vardır. Bunlardan ilki planlamanın hassasiyetle yapılmış olmasıdır. İkincisi hastanın günde 18-20 saat kadar mutlaka kullanmasıdır. Ayrıca tedavi olan kişinin yaşı, kemik kalınlığı, yapılması planlanan hareketin öngörülebilirliği gibi birçok parametre daha vardır. Bu nedenle ilk hazırlanan plaklara ek olarak son aşamada yeni ölçü alınıp ek plaklar tedaviye dahil edilebilir.

Şeffaf plaklarla yapılan tedavi planlamasında dişlerde belirli oranlarda hareketler planlanır. Örneğin rotasyon için plak başına 2 derece gibi. Eğer bir sonraki plağa önceki plaktaki hareket tamamlanmadan geçilirse ilerleyen süreçte tıkanma olur ve plak adaptasyonunu kaybeder. Bu durumda 3 yol denenir; adaptasyonu en ideal plağa geri dönülebilir, kısmi olarak kısa süreli eklemelerle adaptasyona uygun hale getirilebilir ya da ek ölçüler alınıp yeni plaklar istenebilir. Ancak bütün bu süreçler tedavi sürenizi uzatabilir.

Şeffaf plaklarla tedaviniz tamamlandıktan sonra genellikle dişlerin tekrar bozulmaması için pekiştirme amaçlı ince bir tel yapıştırılır bu tel dişlerin tekrar bozulmasını önler. Alternatif olarak Vivera adı verilen yine Invisalign tedavisine özel pekiştirme plakları geceleri kullandırılarak bu kalıcılık sağlanabilir.

Ülkemizde Incognito (3M), Win, Saklıtel gibi firmalar aracılığıyla hastalarımıza bu tedavi hizmetini sunmaktayız.

Lingual ortodonti uygulamalarını sadece sertifika eğitimini tamamlamış hekimler yapabilir. İşlemi yapacak ortodontistinizin bu sertifikaya sahip olup olmadığını mutlaka sorgulayın.

Dişlerimizin ön yüzeyi düzdür bu nedenle hazır braketlerin adaptasyonu kolaydır ancak dişlerin arka yüzeyleri her bireyde farklıdır. Dolayısıyla hazır braketlerle bu alanlara tutunmak zordur. Kişiye özel hazırlanan braketlerle adaptasyonu çok daha iyi, dişi tamamen arka yüzeyinden kavrayan ve doğru konuma almak için gerekli hazırlıkların daha ideal yapılabileceği bir yapı elde edilir. Bu da tedavi süresini oldukça kısaltan bir durum olarak karşımıza çıkar.

Kişiye özel braketler hastadan alınan ölçünün dijital platforma aktarılmasıyla başlar. Devamında yüzey topografisi değerlendirilir ve yüzeye uygun bir alt yapı hazırlanır. Bu alt yapıda en ideal noktada braket için alan belirlenir. Bu belirlenen alanda braketle alt yapı birleştirilir. Braketin hazırlanmasının ardından tüm dişler için özel robotik teller üretilir. Bu sayede dişlerin en ideal konuma getirilmesi için gereken teller hazırlanır ve hastalara uygulanmak üzere hekimlere gönderilir.

Ortodontik tedavide her sistemin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Lingual tedavi doğrudan tedavi süresini uzatır demek doğru bir yargı olmaz. Bu durum klinik muayene sonrasında karşılaştırılmalıdır.

Lingual sistemlerle yapılan ortodontik tedavide braketler ve teller dişlerin arka yüzeyine takıldığı için dilin dişlerin arka kısmına temasta olduğu bazı harflerin telaffuzunda zorluklar birkaç gün süre ile zorlaşabilir. Ortodontistiniz tarafından önerilen konuşma egzersizleri ile bir haftaya kadar tamamen adapte olunan bir durumdur.

Lingual tedavide dilde yaralanma nadiren görülmekle beraber eğer olursa genellikle alt çene tedavilerinde karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun oluşmaması için hekiminiz tüm gerekli önlemleri mutlaka alacaktır. Oluşan bölgeler için de gerekli uygulamaları zaman kaybetmeden yapacaktır.

Eğer hiç görünmeden tedavi olmak istiyorsak bu en ideal yöntemdir. Çok nadiren dış kısımdan tedavi başarısını desteklemek ya da süresini kısaltmak için müdahaleler gerekebilir. Dişleriniz düzelirken ve ön bölgede herhangi bir şey olmadığı için düzelmenin tüm aşamalarını doğrudan görmenizi sağlar. Dişlerde çürük oluşma riski daha azdır.

Elbette metal ya da seramik braketlerle ya da şeffaf plaklarla yapılabildiği gibi lingual ortodonti yöntemi ile de çene ameliyatları hazırlığı yapılır. Ameliyat sırasında ve iyileşme döneminde çenelerin birbirine splint ile sabitlenebilmesi için mini vidalardan destek alınabilir ya da dişlere dış yüzeyden bazı butonlar takılarak splint sabitlemesi yapılabilir.

Alt ve üst çene konumlarının uyumsuzluklarında, çenelerin birbirine oranla dar kaldığı durumlarda, çenelerdeki asimetri durumlarında, havayolu genişletilmesi gereken (alt çene geriliğinde) hastalarda, alt çenenin çok büyümesine bağlı üst çenenin geride kaldığı durumlarda, diş eti görünümünün aşırı olduğu ve diş eti düzenlenmesinin yeterli olmadığı durumlarda, estetik olarak profilinden mutlu olmayan hastalarda profilin yeniden düzenlenmesi için bu yöntem uygulanır.

Orthognatik cerrahi bir ekip işidir ve iki aşamadan oluşur. Öncelikle ortodontist tarafından dişlerin çene üzerinde doğru konuma alınması gerekir. Bu düzenleme sonrası yapılan ölçümlerle çenelerin doğru konumu belirlenir ve bir rehber hazırlanır. Bu rehber ve planlamaya göre çene cerrahı ya da plastik cerrah çenelerin yapılan ameliyat ile planlanan konuma getirilmesini sağlar. Son olarak hasta yine ortodontisti ile dişlerin son hareketlerini düzenler ve tedaviyi bitirir.

Ortodonti içinde bu alan ek eğitimler ve tecrübe gerektiren bir alandır. Bu nedenle bu alanda spesifik olarak çalışan ortodontist sayısı da oldukça azdır.

Bu ameliyatlar hem çene cerrahları için hem de plastik cerrahlar için özel bir çalışma alanıdır. Bu nedenle her cerrah ya da plastik cerrah bu ameliyatı yapmaz. Bir de bu planlama bir ekip işidir. Bu nedenle ortodontistler genellikle belirli cerrahlarla çalışmayı tercih ederler.

Her ameliyat gibi çene ameliyatlarında da riskler vardır. Bütün bu riskler muayene aşamasında hem ortodontistiniz hem de çene cerrahınız ya da plastik cerrahınız tarafından sizlere detaylı olarak anlatılır.

Yapılacak tahlil ve tetkiklerde genel sağlığı açısından herhangi bir ameliyat olmaya engel teşkil etmeyen herkes gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra ameliyat olabilir.

Bütün ameliyat aşamaları ağız içinden yapıldığı için herhangi bir iz kalmaz.

Çene ameliyatları sonrasında iyileşme süresince şişlik morluk görülebilir. İşlemlerden sonra çoğunlukla verilen ilaçlar ve buz uygulama önerileri bu şişlik ve morlukların en az olabilmesi için yardımcı olmaktadır.

Çene ameliyatı sonrası çoğunlukla iki hafta kadar ağız araya koyulan rehber ile bağlı kalmaktadır. Sadece ortodontistiniz bu sürede açıp gerekli temizlikleri yapıp tekrar kapatmalıdır.

Çene ameliyatı sonrası kapalı tutulan bu sürede çoğunlukla protein oranı yüksek içecekler ya da çorba benzeri gıdalar önerilmektedir. Bu gıdalar çoğunlukla pipet yardımıyla tüketilir. Bu kapalı tutulan sürenin sonrasında yavaş yavaş yumuşak gıdaları çiğnemeye başlayarak tüketebilirler.

Ameliyat sonrasında bir ya da iki gün hastanede kalmak gerekebilir. Hastaneden yürüyerek çıkarak eve geçebilirsiniz. İlk hafta genellikle evde istirahat önerilir. Birinci haftanın sonunda ağız lastiklerle açılıp kapatılmaya başlatılır. Sonrasında ağız açıp kapama egzersizleri önerilir. Şişlik ve morlukların gitmesinin ardından günlük hayatınıza dönebilirsiniz.